“Tohum ekilmez, masal anlatılmaz ise yok olur” demiş büyüklerimiz. Bu söz, bizim için çok kıymetli. Yapmayı hedeflediğimiz şey başlarken tam olarak bu idi. Tohuma, toprağa, değerlerimize, ezgilerimize, geleneklerimize, bu coğrafyayı değerli kılan şeylere sahip çıkmak.
Biz buğdayın bir sahibi olduğuna inanmıyoruz. Buğdayın sahibi Anadolu coğrafyasıdır. Buğdayın sahibi, onu yıllarca eken, kendi elinde ıslah eden, aş eden, günümüze kadar değişmeden getiren çiftçidir, bilge köylüdür. Kadim buğdaylar, kadim bilgiler ile günümüze kadar gelmiştir ve dileriz ki geleceğe de bu değerleri ile taşınacaktır.
Biz, Zerun olarak bu değerlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bir yanımızda ezgilerimiz olacak bağlamamızın telinde, bir yanımızda buğday başaklarımız, bir yanımızda geleceğimizin teminatı tohumlarımız, bir yanımızda da masallarımız…
Biz Zerun olarak kendimizi bir köprü olarak görüyoruz. Buğday ile insan arasındaki en kıymetli köprünün ekmek olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple iyi, adil, güvenilir ve zehirsiz ekmekler üretmeye devam edeceğiz..