Neslihan Balamir
Cantuğ Balamir

Ben Ziraat Yüksek Mühendisi Neslihan Balamir.
Bu sene mühendisliğimin 15. yılındayım.
Ziraat Fakültesi’ni 2009 yılında bitirdikten sonra aynı yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans yapmaya başladım. Bu sırada yolum Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ile kesişti. Onların %100 Ekolojik Pazarlar’ında hem denetçilik yapıyor hem de yüksek lisansıma devam ediyordum. Buğday Derneği ve %100 Ekolojik Pazarlar’ın benim için gerçekten bir okul olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde organik tarım yapan üreticiler ile tanışmak, onların arazilerini ziyaret etmek, üretim ve pazarlama süreçlerinde onlarla beraber yol olmak bana engin bilgiler kattı.
Aynı dönemde moleküler genetik ile organik tarımı birleştirerek Tübitak MAM-Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde hazırladığım yüksek lisans tezim; mesleğimde hangi yolda ilerlemek istediğim noktasında bana yön gösterdi. Bir sene Slovenya Ljubljana Üniversitesi Biyoteknoloji bölümünde okuduğum bölüm ve sonrasında bitirdiğim yüksek lisans tezim sonucunda artık emindim ki ben Türkiye coğrafyasında zehirsiz tarım çalışmak istiyordum. Ve bin şükür ki mühendisliğim boyunca hiçbir zaman zehiri önermedim, denemedim ve desteklemedim. Buğday Derneği’nde başladığım meslek hayatım, organik tarımda profosyonel olarak yaptığım Bakanlık denetçiliği ile devam etti.
4 yıllık Bakanlık denetçiliğimden sonra üretime geçmek istediğimi anladım. Uzun yıllar ekolojik üretim yapan firmalarda yönetici olarak çalıştım. ARGE bölümlerinde organik ürünler geliştirdim, danışmanlık ve eğitmenlik yaptım. Sonrasında ise 2015 yılında Erzincan’da organik siyez buğdayı üreten üreticiler ile tanıştım ve siyeze hayran kaldım. Bu hayranlık beni anavatanı olan Kastamonu’da 2017’den beri aktif olarak siyez buğdayının üretiminden hasatına, hasatından değirmenine, değirmeninden de yaklaşık iki yıl önce kurduğumuz Zerun’da ekmeğe kadar götürdü.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nde başladığım buğday serüvenime kelimenin tam anlamıyla Anadolu coğrafyasında atalık/kadim buğdayları çalışarak devam ediyorum ve kendimce yaşadığım bu harika coğrafyaya olan borcumu ödüyorum.

Merhaba. Ben Cantuğ Balamir.
Zonguldak’ın bir dağ köyünde doğup büyüdüm.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Çalışma ekonomisi ve Endüstri İlişkileri mezunuyum. Yeşilliklerin içinde, meyve bahçelerinin arasında, evlerin kapısında anahtarların olmadığı, herkesin birbirini tanıdığı, kışa ve yaza hazırlığın beraberce yapıldığı bir yerde büyüdüm. Üniversiteyi bile görece küçük bir şehirde okudum.Büyükşehir ile tanışmam üniversite sonrasına uzanıyor.
Yıllar oldu; ancak ben hala daha büyük şehirdeki değersizliğe de, kalabalığa da, hızlı yaşama da alışamadım. Tarım Sigortaları TARSİM’de beyaz yaka olarak çalıştığım uzman yardımcılığı görevim de alışamadıklarımdandı. TARSİM’den ayrılıp Neslihan ile Kastamonu’da yüzlerce üretici, binlerce dönüm alanda siyez buğdayı üretimi, depolanması, pazarlanması, ürün geliştirmesinde çalıştık.
Sonrasında Zerun fikrinin doğması ve yeni bir alan olarak ekşi mayayı öğrenip ekmekler yapmam beni çocukluğuma, o dağ köyüne geri götürdü.
Şimdilerde her gün ekşi mayaya ve ekmeğe dair yeni bir şey öğreniyor, Anadolu coğrafyasını tanıdıkça hayran oluyorum.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.